Kalkan, Akdeniz ve Ege'nin birbirine kavuştuğu noktada; Türk ahşap guletleri, ufak balıkçı tekneleri, enfes limanı, rengarenk begonvil sarkan sokakları, deniz kıyısındaki restoran / kafeleri, masmavi plajları ve Rum - Türk mimarisine sahip eski taş evleri ve dik yokuşlarıyla sevimli eski bir balıkçı kasabasıdır.
Eskiden önemli bir kıyı ticaret limanı olan Kalkan, şimdi şehrin kalbi olan hareketli tarihi çarşısı ile gelişen fakat hala dokusunu koruyan bir tatil beldesidir. Kalkan'da lezzetli teras restoranlar, şirin kafeler, arnavut kaldırımlı sokaklar, eski köy evleri, muhteşem doğa manzaraları, binlerce yıllık Likya Uygarlığı’nın antik kalıntıları, eşsiz gümüş takı tasarımcıları, turkuaz sularda tekne turları, unutulmaz doğa sporları, dünyaca ünlü dalış merkezleri ve daha fazlasıyla tanışacaksınız.
Kalkan, az nemli ve sıcak yazları, yağışlı ve ılık kışları ile tipik bir Akdeniz iklimine sahiptir. Deniz suyu sıcaklığı nadiren 15 derecenin altına düşer, bu nedenle yüzücüler ve dalgıçlar için deniz sezonu 9 ay sürer. Ortalama sıcaklık yazın 35-40 derece, kışın ise 14-16 derece arasındadır. Böylece yalnızca yazın değil kış mevsiminde de Kalkan'ın tadını çıkarabilirsiniz. Her mevsim Kalkan’ın farklı tonlarını keşfedeceğinizden emin olun.
Likya'nın başkenti Xanthos, anıtsal mezarları ve kaya oyma lahitleriyle bilinen bir UNESCO Dünya Mirası alanıdır. Şehir, Likya mimarisini ve kültürünü sergileyen Harpy Mezarı ve Nereid Anıtı ile ünlüdür. Xanthos, antik cenaze törenlerine dair bir bakış açısı sunar.
Letoon, tanrıça Leto'ya adanmış, çocukları Apollon ve Artemis'e ait tapınakları olan Likya'nın kutsal bir alanıdır. UNESCO tarafından tanınan bu dini merkez, Likya maneviyatını ve mitolojisini ortaya koymaktadır. Korunmuş kalıntıları antik yazıtları ve tapınak mimarisini sergilemektedir.
Patara bir zamanlar Likya'nın başkentiydi ve parlamento binası, tiyatrosu ve deniz feneriyle ünlüdür. Akdeniz yakınlarındaki bu antik kentte ayrıca Apollon'un doğum yeri olarak bilinen Patara Plajı da bulunur. Patara'nın kalıntıları, önemli bir Likya ticaret merkezi olarak tarihi rolünü yansıtır.
Deniz kenarında bulunan Olympos, tiyatro, nekropol ve su kemerleri gibi antik kalıntıları doğal güzelliklerle bir araya getirir. Yakınlarda, binlerce yıldır yanan Chimera Dağı'nın ebedi alevleri mitolojik bir çekicilik katar. Olympos, Likya kültürü ve maneviyatına dair içgörüler sunar.
Kaya mezarları ve Roma tiyatrosuyla bilinen Myra, Noel Baba'nın gerçek hayattaki ilham kaynağı olan Aziz Nikolaos'un eviydi. Demre'de bulunan bu şehir, Likya cenaze sanatı ve Greko-Romen etkisini ortaya koyuyor. Myra'nın kalıntıları hem tarihi hem de dini açıdan önemlidir.
En eski Likya şehirlerinden biri olan Tlos, kahraman Bellerophon ve kanatlı atı Pegasus ile ilişkilendirilir. Öne çıkan özellikleri arasında bir akropol, kaya mezarları ve büyük bir tiyatro bulunur. Tlos'un tepesindeki kale, çevredeki vadinin muhteşem manzaralarını sunar.
Sadece tekneyle ulaşılabilen Simena, yarı batık kalıntılar, antik bir kale ve kaya mezarları sunmaktadır. Kekova Adası'nın yakınında bulunan bu kıyı şehri, Likya deniz yaşamına dair eşsiz bakış açıları sunmaktadır. Antik tiyatrosu da dahil olmak üzere Simena'nın kalıntıları, muhteşem bir koya bakmaktadır.
Kaleköy'ün yukarısında konumlanan Simena Kalesi, Kekova Körfezi'nin nefes kesici manzaralarını sunar. Bu Likya kalesi, kıyı savunmalarının stratejik önemini gösteren antik bir tiyatro ve kaya oyma mezarlara sahiptir. Simena Kalesi, manzara ve tarihi değeri bir araya getirir.
Kekova Adası çevresindeki su altındaki kalıntılar antik depremlerin sonucudur. Tekne turlarıyla erişilebilen su altı yapıları, Likya yapılarının ve sokaklarının kalıntılarını sergiler. Kekova Batık Şehri, tarih ve deniz güzelliğinin eşsiz bir karışımıdır.
Andriake, ambarı ve liman yapılarıyla bilinen önemli bir Likya limanıydı. Şu anda Likya Uygarlıkları Müzesi'ne ev sahipliği yapan Andriake, bölgenin denizcilik tarihini gözler önüne seriyor. Limanın depoları ve eserleri, Likya'nın antik ticaretteki rolünü yansıtıyor.
Pinara bir dağın yamacına kurulmuştur ve binlerce yuvarlak mezarı, tiyatrosu ve tapınağıyla bilinir. Likyalılar için manevi bir merkez olan Pinara'nın etkileyici kalıntıları hem doğal hem de tarihi güzellikler sunar. Bu alan, Likya dini uygulamalarını keşfetmek için idealdir.
Günümüzde Kaş'ta bulunan Antiphellos, iyi korunmuş tiyatrosu ve kaya mezarlarıyla önemli bir Likya ticaret limanıydı. Şehrin Akdeniz'deki konumu onu stratejik bir kıyı merkezi haline getirmiştir. Antiphellos, Likya'nın ticari tarihini yansıtır.
Kaş'taki Aslanlı Mezar, bir Likya lahitidir ve kasabanın sembolüdür. Aslan kabartmaları ve karmaşık oymaları, Likya zanaatkarlığının ve cenaze törenlerinin güzel örnekleridir. Bu anıt, antik Likyalıların sanatsal becerilerini vurgular.
Fethiye'de bulunan Amintas Kaya Mezarları, MÖ 4. yüzyılda uçurumlara oyulmuştur. Bu anıtsal mezarlar, Likya kraliyetini ve onların ayrıntılı cenaze törenlerini yansıtır. Mezarlardan Fethiye'ye doğru görülen manzara muhteşemdir ve bu da onların çekiciliğini artırır.
Akdeniz'in fonunda, Kaş'taki Antiphellos Tiyatrosu hem doğal güzellik hem de tarihi önem sunar. İyi korunmuş Likya tiyatrosu bugün hala kültürel etkinlikler için kullanılmaktadır. Antik Likya'yı deneyimlemek için harika bir yerdir.
Sidyma, kaya mezarları ve taş yapılarıyla az bilinen bir Likya yerleşim yeridir. Bu dağ yerleşimi, Likya kırsal yaşamına dair içgörüler sunar. Sidyma, az bilinen Likya mirasını keşfetmek için huzurlu ve manzaralı bir yerdir.
Kaş yakınlarındaki yüksek bir platoda bulunan Phellos, kaya mezarları ve şehir surlarıyla ünlüdür. Likya'nın en iyi korunmuş surlu yerlerinden biridir ve tenha bir ortamda tarihi ve doğal güzellikler sunar.
Finike'nin yakınında bulunan Arykanda, tiyatro, hamam, agora ve stadyuma sahiptir. Bir dağın yamacına inşa edilen Arykanda, Likya şehir planlamasını ve mimarisini sergiler. Manzaralı konumu, tarihi cazibesine katkıda bulunur.
Kaya mezarları ve su kemerleriyle bilinen Limyra, önemli bir Likya şehriydi. Roma köprüsü ve diğer yapılar, Likya ve Roma etkilerinin karışımını ortaya koyuyor. Limyra arkeolojik ve doğal ilgi çekici yerler sunuyor.
Üçağız, Kekova yakınlarında antik Likya mezarları ve lahitleri bulunan küçük bir köydür. Doğal ve tarihi cazibelerin bir karışımını sunan Kekova bölgesine giriş noktası olarak hizmet eder. Üçağız, kalıntılara kolay erişim sağlayan huzurlu bir yerdir.
Demre'de bulunan St. Nicholas Kilisesi, Noel Baba'ya ilham veren Aziz Nicholas'a adanmıştır. Bu hac yeri, erken Hristiyan mimarisi ve mozaiklerini ortaya çıkararak manevi ve tarihi bir deneyim sunar.
Saklıkent Kanyonu, doğal bir harikadır ve Türkiye'nin en uzun kanyonlarından biridir. Tektonik kuvvetler tarafından oluşturulan bu kanyon, muhteşem kaya oluşumları ve sığ sularda yürümek için ideal olan serin sular sunar. Macera arayanlar, dar geçitlerinde yürüyüş veya rafting yapabilir, bu da onu hem doğa severler hem de heyecan arayanlar için popüler bir yer haline getirir.
Likya Yolu, Türkiye'nin Akdeniz kıyısı boyunca 500 kilometreden fazla uzanan uzun mesafeli bir yürüyüş parkurudur. Antik kalıntılar, kıyı kayalıkları ve çam ormanlarından geçen parkur, panoramik manzaralar ve Likya'nın tarihi ve doğal güzelliğine bir bakış sunar. Yürüyüş meraklıları için mutlaka yapılması gereken bir parkurdur.
Kekova Adası, kristal berraklığındaki suları ve antik bir Likya kentinden kalan batık kalıntılarıyla ünlüdür. Tekne gezileri, aşağıda sokak ve bina kalıntılarının görülebildiği büyüleyici bir su altı manzarasını ortaya çıkarır. Adanın güzelliği ve tarihi entrikası, onu hem gezi hem de şnorkelli yüzme için ideal bir yer haline getirir.
Fethiye yakınlarında bulunan Kelebekler Vadisi, yalnızca tekneyle veya zorlu bir yürüyüşle ulaşılabilen tenha bir koydur. Burada bulunan çeşitli kelebek türlerinden dolayı bu ismi alan vadi, kumlu bir plaj, turkuaz sular ve yemyeşil bitki örtüsüne sahiptir. Huzur ve doğal güzellik arayanlar için ideal, dingin bir yerdir.
Kabak Koyu, bozulmamış plajları, turkuaz suları ve yemyeşil çam ormanlarıyla bilinen, Türkiye'nin güneybatı kıyısındaki gizli bir mücevherdir. Manzaralı bir araba yolculuğu veya yürüyüşle ulaşılabilen koy, sakin bir ortamda doğayı deneyimlemek isteyen ziyaretçileri cezbeder. Kamp yapmak ve dinlenmek için ideal, alışılmışın dışında bir yerdir.
Saklıkent Kanyonu yakınında bulunan Gizlikent Şelalesi, yoğun bitki örtüsüyle çevrili gizli bir şelaledir. Şelaleye giden yol, yemyeşil bir çevrede manzaralı bir yürüyüşü içerir ve serinletici bir doğal havuzda son bulur. Gizlikent, yaz sıcağından serin bir kaçış sunan huzurlu bir sığınaktır.
Fethiye Limanı, Akdeniz'in ve çevredeki dağların muhteşem manzaralarını sunan canlı bir bölgedir. Manzaralı gezinti yerleri ve tekne turlarıyla bilinen bu liman, yakınlardaki adaları ve koyları keşfetmek için bir başlangıç noktası görevi görür. Fethiye Limanı, gezginler için hem doğal hem de kültürel bir merkezdir.
Kalkan yakınlarında bulunan Mavi Mağara, sadece tekneyle ulaşılabilen ve mağaranın içinde kırılan güneş ışığının neden olduğu çarpıcı mavi sularıyla ünlüdür. Ziyaretçiler, ışıldayan sularda yüzebilir veya mağaranın benzersiz kaya oluşumlarını keşfedebilir. Kalıcı bir izlenim bırakan büyülü bir noktadır.
Türkiye'nin en uzun plajlarından biri olan Patara Plajı, yumuşak kumları ve berrak sularıyla bilinir. Patara antik kentinin sınırında bulunan plaj, yuvalayan deniz kaplumbağaları için korunmaktadır ve bu da ekolojik öneme sahiptir. Geniş kıyı şeridi, dinlenmek ve Akdeniz'in muhteşem gün batımı manzaraları için alan sunar.
Kaş ve Kalkan arasında bulunan Kaputaş Plajı, yükselen uçurumlar ve turkuaz sularla çevrili pitoresk bir koydur. Canlı renkleri ve manzaralı konumuyla bilinen bu küçük plaja yoldan bir merdivenle ulaşılabilir. Kaputaş, plaj tutkunları ve fotoğrafçılar için favori bir yerdir.
DİREKT REZERVASYON KUPONU
MEVCUT TARİHLERİ ARAYIN
Kalkan, Cumhuriyet Cad. Sayı: 80
07960 Kas / Antalya / Türkiye